Depki
|
Bel bellemek için (bel:tarım aracı)nın ayakla basılacak tahta kısmı
|
Devramber, Derramber
|
Ayçiçeği.
|
Dıhız, dihiz
|
Ölçüy'e Uymayan, dar, zorla ölçüye uydurma ''Acıh, Biraz Dıhız geldi ama Yinede Oldu''..
|
Dikolta, tikolta
|
Bir çeşit bayan geceligi..
|
Dımıh, Dımığına
|
Köşe, Kenar, Çene (Durmadı Dımığına, dımığına giriş'dim Çenesini gırdım)
|
Dımıtma, Dımıdırım
|
Budama, Kısaltma, Kopartma veya çocuklara ögüt tembih uyarı (Aaar aşama eve geç gel Dımıdırım seni) veya şu Ağacdaki luzmsuz dalları Dımıt
|
Dınarma, Dıngarma
|
Güçgösterisi, Güçyetenlik taslama, Horzlanma. (Bahdım bizim ufaklığa birisi Dıngarıy beni görünce gaşdı)
|
Dipsiz, dibsiz
|
Doyumsuz kadın.. Yangın Kadın.. Aşşağılamak ve Küfür amaçlı kadınlar için kullanılır / Dibi olmayan, dipsiz
|
Dırıttırmak
|
Darılmak, gücenmek.
|
Dişgir
|
Agız yapsı veya dişleri düzgün olmayan kişi Genelde aşağılayıcı ,küçümseyici ,olumsuz sözdür (Gevur Dişgir,gılıhsız sen önce gendine bah)
|
Dişi
|
Erkek olmayan Sığır Koyun Çifttırnaklılar (Çok Şükür inek Disşi Buzalamış)
|
Dişleme, Dişlemek
|
Isırma, Issırmak (Edem dürümünden bi Dişleyim nolursun)
|
Dolak
|
Ayağa takılan töngenin, ayak bileğimizi yara yapmaması için ayak bileğine kalınca sarılan bez parçası.
|
Dölek
|
Düzgün, dürüst ..''dölek söle dorumu bunun söledi?'' ..''bu yolu dölek gittinmidi aradın köy önüne gelir''
|
donçulu, donculu
|
Kağnıda saman, buğday çekmek, taşımak için kullanılan yundan dokunmuş bir tür kalın kilim.
Tınaz atılarak ayrıştırılan, tane veya samanı eve taşımak üzere, sal üzerine yerleştirilmiş birkaç eski kilimin birleştirilmesiyle oluşturulan düzenek. Mustafa Bozkurt
|
Döşek
|
Üzerinde yatılan döşek / Harmanın etrafına, döven sürmek için dirgenle belli bir genişlikte sapları yayma işi. 2. aşamada da döşek, yaba ile malaamadan yayılır.
|
Döven
|
Kavgada aktif taraf, dövülenin karşıtı. "Harmana taşınan ekinleri ufaltmak için, at, eşek veya öküz koşarak (bağlayarak) çekilen, yaklaşık 60 cm. eninde, 2 m. uzunluğunda, altına çakmak taşları yerleştirilmiş tahtadan yapılan düzenek." Mustafa Bozkurt
|
Dubaracı, Dubara
|
Oyun, oyuncu, numaraci, düzenbaz kişi (Onun Dubarasına ahıl ermez) ayrica Dubara Tavla oyununda bir sayı
|
Dulda
|
Rüzgar gelmeyen yer.
|
Düldül
|
Binek hayvanı, Eşek, Beygir, Binek aracı (Bizim Düldül camırdan çıhamadı)
|