Şakşak
|
Büyük tespih.
|
Sal
|
At arabası ve kağnıların üzerine, daha fazla sap yükleyebilmek amacıyla yapılan düzenek.
|
Salkım, salkim
|
Üzümün bir dalda oluşturduğu tamamı.
|
Salya
|
Ağzının suyu, seli
|
Saman
|
Ekinlerin harmanda dövülüp veya patozla taneleri ayrıldıktan sonra kalan, hayvanlara yedirilen ufalanmış sapları.
|
Sanğlı
|
Hastalıklı, Marazlı, Şaşı, Sihhatsiz / Aşağılayıcı negatif bir sözcüktür (Hadi ordan ...... Sanğlsı sen gendine bah)
|
Sanı, Sanıma
|
Dikkat, Dikkatli, Koruma, Korunma (Edem malın canı sahibinin elinde Sanıyı Sanıyı sür moturu emi)
|
Sap, sab
|
Ekinin, buğdayın geri kalan bölümü, hışır ..''sapları saman yaptık, kesle karıştırıp samanlığa deptik''
"Biçilmiş ekin", Mustafa Bozkurt
|
Şapılama
|
Hızlı,kuvvetli,güclü aniden yagmur yagışı (Bardahdan boşanır gibi Şapılama indi)
|
Şaplah
|
Şamar..
|
Şaşgırlı
|
Konuşurken agzından tükürük veya köpürük saçan kişi (Hadi ordan Saşgırlı agzını silde gonus)
|
Sası, Sasımış
|
Yemeğin,yiyeceklerin olması gereken tadında olmaması (Bu artık yenmez Sasımış, bozulmuş)
|
Sayacak
|
Üc veya dört yassı i demirin üzerinde Tencere duracak şekilde bağlanmış meydan ocağı tezğahı (Hadi gızım Ocağın üstüne Sayacagı goy Tencereyi yerleştir)
|
Sayı
|
Gercek anlamında kullanılan kelime "Ne biçim laf öle, sayımı diyon gı?". ..tühh ahmet gaza yapmış!. ..sayımı diyon lan?
|
Sayrı
|
Hasta olan, rahatsız olan, Hal hatır sorma (Nasılsınız hsta Sayrı yoktur insallah)
|
Sazak, Sızıntı
|
Soğuk ve Rutubetli hav,veya Kapı,Pencereden Sızan soğuk (Oğluum şu Pencereyi iyi bastır,kapat Sazak geliiy)
|
Seki
|
Mediven, merdivan veya evin içerisinde tahta ile 15, 20cm yükseltilen yer. Kuru yerden soğuk olmaması için oturmak için yapılan yer..
|
Sele
|
Ekmek konulan kab(Seleden ıcıh ekmek Çıhar)
|
Selek
|
İkili denk
|
Şelek
|
Toplanmış balle yapılmış Çalı çırpı, Yakacak (Eşşenen bi Şelek yahacah getırdim)
balle = balya. Şelek: Kuru ot, çalı, çırpı gibi insan veya hayvan sırtında taşına bilen, bağlı yük. Kamuran Çelik
|